top of page
küründen afis dik - okunan.jpeg
Küründen Kabare tiyatro oyunu Seyhan Arman'ın yazdığı ve oynadığı tek kişilik bir oyun. 2017-2018 tiyatro sezonunda gösterime girmiş, ödüller almış ve çok ses getirmiştir. İlk defa bir trans bireyin hikayesi bu kadar ayrıntılı, ajite etmeden, pozitif yada negatif ayrımcılık yapmadan, doğrudan fotoğrafı ortaya koyan, çok içeriden bir bakış açısı ile bu kez farklılıklar değil, benzerlikler üzerinden anlatılmaktadır. Seyircinin sıkılmadan izlediği, ağlarken birden kahkahalara boğulduğu ve o kahkahaları atarken ''Ben neye gülüyorum?'' diye düşündüğü, hikayesi ile sarıp sarmalayan, bir süre etkisinden çıkamadığı, özelde bir trans kadının hikayesi olmasına rağmen genelde bir insanın varoluş mücadelesi. Hepimiz gibi kaygıları, aşkı, sevgisi, hüznü, deliliği, akıllığı, işi, ailesi, sevgilisi, arkadaşları ve hayatla mücadelesi olan Serpil Serin'in hikayesini eminiz çok seveceksiniz.  Küründen Kabare tiyatro oyunu ile ilgili ayrıntılı bilgi, oyun takvimi, bilet satın almak ve daha fazlası için oyunun afişine tıklayarak web sitesine gidebilirsiniz.
Küründen Kabare;

Küçük yaşlarda, okulda aslında başarılı da bir öğrenciyken  kendisindeki farklılığı ağabeyi, babası ve çevresindekiler fark edip psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamaya başlayınca çaresiz ailesinin yanından Ankara’ya, ordan da İstanbul’a kaçan Serpil, şimdi 30’lu yaşlarında, … Yirmi bin dolara mal ettiği kadınlığıyla bir trans bireydir.

Bir yandan, sonunda bulduğu “en iyi seçenek”le telefonda devre mülk tatil satmaya, bunu yapabilmek için her telefonla müşterisinin, patronunun kısacası “diğerleri”nin beklentisini karşılamaya çalışırken, bir yandan da alay edilen çocukluğundan, yıllardır görmediği ailesine, seks işçiliği, radyo dj’liği, uzun yol hostesliği yaptığı zamanlardan, ilk uzun ilişki serüvenine,  Sarı Sinan’ın adamlarından canını kurtarmak için kendine Diyarbakırlı Deli Serpil lakabını yapıştırıvermesinden, ilk “çark”a çıkma deneyimine,  bu toplumda bir transseksüel olarak yaşamanın hikayesini içerden bir bakışla seyirciyle paylaşır.

Serpil, herkes ya da herhangi biri gibi şu sıralar gerçekten bir call center’da çalışmakta mıdır yoksa alışık olunduğu üzre çoktan bir trans cinayetine kurban mı gitmiştir? Muammadır. Herkesin her gün daha fazla para kazanmak ya da işten kovulmamak, birine kendini beğendirmek  ya da onaylanmak, iyi geçinmek, aman başını belaya sokmamak için şekilden şekle girdiği bir dünyada Serpil “kendi gibi olmak”tan başka bir “tercih” yapmamıştır...Geriye kalan ya da yaşamaya zorlandığı hayatsa, herkes gibi, onun için de; içinde toplumsal ahlaktan ezberlenmiş ön yargılara, ekonomik zorluklardan, aile hayatına pek çok denklemi barındıran maruz bırakılmış bir zorluklar ve zorunluluklar silsilesidir aslında.

“Küründen Kabare”; bu gün hala toplumsal şiddetin en açık şekline maruz kalan bir trans bireyin hikayesini bu kez farklılıklar üzerinden değil, benzerlikler üzerinden anlatmayı seçiyor ve seks işçiliği de yapmış, tacizler, karakollar, dayaklar da görmüş geçirmiş, sonuçta belki herkesten fazla ama aynı zamanda herkes gibi hayatta kalmak için direnen Serpil’in trajik ama bir o kadar da ironik hikayesini, gerçek olaylarla kurguyu iç içe geçiren bir oyunla sahneye taşıyor ve aslında pek çok biçimde iliklerimize kadar işlemiş toplumsal iki yüzlülüğümüzle bizi bir kez daha hesaplaşmaya çağırıyor.

bottom of page